21 Şubat 2008 Perşembe

TAKVİMLERDEN HABERİN YOK MU?

Öyle yaşadıklarımız vardır ki;onların ne kadar güzellikle dolu olduğunu ancak yıllar sonra anlarız...

10 Şubat 2008 Pazar

ANLAT


Bir kez daha anlat bana,
Öğretmeninin seni nasıl ağlattığını,
Ne kadar korkuttuğunu çocuk yüreğini,
Bağarası'ndaki dereye bakıp,
Küçük bebek aradığını anlat...
Dışarıda yağmur yağsın,en iyisi kar
Şöyle lapa lapa,
Teneke bir soba olsun,
dışı kıpkırmızı kesilmiş,
Çıtır çıtır yansın...
Sen mutfağa git,birer kahve yapmaya,
Oturalım sedire,
Ördüğün perdeyi aralayıp
Eski tahta pencereden
yağan kara bakalım,
Mehmet Efendi'nin asırlık İstanbul kahvesini yudumlarken,
Bir sigara yak,taa o eskilerden kokan.
Bana bir şeyler anlat,
Durmadan.

Ve bana aşkımızı anlat
Uzak bir Anadolu kasabasında.

Yavuz Peker
11:55 10.02.2008
URLA


7 Şubat 2008 Perşembe

Bir Veda


Bir gece vakti Milas'ta
Sen evindesin,
Ben bir yolcu Oradan geçen.
Bir sigara içimliği yol var aramızda yalnızca,
Bir motor sesi geldi kulağına belki de,
O yoldan geçen herhangi bir kamyondu..

Bu kadar soğuk olmadı buralar hiç
Bu kadar sessiz de olmadı Milas.


Urla beni sevdi senden sonra,
Girit'li kamyoncu
Beni misafir eden bu şehirden
73 model emektar bir Bedford'la
Boş kasa giderken Karaova'ya,
Sessiz kaldık,
Motor sesi yırtarken karanlık geceyi

Yılların ötesinden yollar gelir önüme
Hiç bir şey söylemedim;
Kısa bir gönül hikayesi mi bitti?
Dilim tutuk,kalbim buruk,

Aynı havayı soluduk senle O gece,
Hem de iki kez...
Bir giderken,
Bir de dönerken.
Sor istersen,Milas bunu gördü
İnsanlar evlerine giderken,
Ben dağılmış evlerime gidiyordum,
Ağlayan evlerim.
Yağmalamışlar hoyratça,
Ama,hatıraları nasıl da saklamışlardı inadına...
Hani Dede Toprakları?
Hani taa Kütahya'dan getirdiklerimiz,
Hani taa Avanos'tan gelip
Kullanmaya kıyamadığım kırmızı toprak!
Çamurmuş; o yüzden atılmış çöpe hepsi.
Gözlerim asıl Foça Karası'nı aradı...
Yok...yoktu yerinde,
Soramadım korkudan....O da mı çöpe atıldı?
Son kalanlar da bindi tahta kasaya

Sen uyurken Geçtim Milas tan yine,
Üzerine oturduğun koltukların,
Ördüğün perdelerin,
Yemek yediğimiz tabaklarla,
Hatta başını koyduğun,
Hala sen kokan yastıklarla...

Milas beni gördü yeniden
Şaşırdı mı bilmem
İnandı mı bilmem,
Yalnızlığım yüzüme vurulduğunda,

Asırlardır ne aşklar yaşandı burada oysa,

Milas donmuş soğuktan bu gece...

Elveda Milas,
Elveda pazaryerindeki dönerci,
Gümüşkesen,Yahudi Mezarlığı,
Beçin Kalesi
Elveda Ahmet Gazi,
Göklere açılıp dua eden eller,
Elveda tüm hatıralar

Sen binlerce yıllık isminle,
Daha çok yaşa Milas,
Sessizce el salladım sana
Foça'daki Taşkule'ye doğru giderken...

Yavuz Peker
15:29 07.02.2008
URLA